8 Temmuz 2009 Çarşamba

öküz kadar şişmek isteyen kurbağa

La fontaine nin bir masalı bu.küçükken okumuştum.Sonra geçenlerde bi kere daha karşıma çıktı.Nedense onca masal ve çizgi film arasından en çok bunu benimsemişim.Biraz kaba belki kulağa da hoş gelmiyor.Hatta internette arattığınızda değişik masallarla karşılaşıyorsunuz.hatta biri şöyle ki çok güldüm:

Kurbağa bir öküz görmüş çayırda, o kadar hoşlanmış ki, bayılmış boyuna posuna. Kendisine baksanız, boyu yumurta kadar ama kurbağa bu anlamaz ki , ille de öküze benzeyecek. Öküze bakmış kabarmış, kabardıkça şişmiş., ıkınmış, sıkınmış , gerilmiş. Bir görseniz gerginlikten nefes alamayacak hale gelmiş. Eşine sormuş:

- Nasıl hanım öküz kadar oldum mu ?
Hanımı şöyel bir sağdan bakmış, birde soldan:
- Nerdeee ? demiş .
Kurbağa daha bir hırslanmış
- Al öyleyse demiş. Şimdi nasılım. Bunu söylemiş ya, iyice şişmiş.Hanım gülmüş :
- Vazgeç bu sevdadan demiş.
Bizimki iyice hiddetlenmiş.
-Sen dur hele bakalım demiş.Şişmiş, birdaha, biraz daha. Biraz daha şişmiş. Derken çat diye çatlamış.


Okuyunca insanın aklında garip çağrışımlar yapıyo di mi?Kurbağanın kompleksi başka bi şeyle ilgiliymiş gibi.Tabi çocuk aklıyla okuyunca öyle olmaz da neyseNeyse ben kendi okuduğum masalı hatrımda kaldığımca anlatayım.

""Bir gün bi kurbağa deredeyken bir çoban öküz sürüsünü dereden karşıya geçirmeye başlar.Öküzler öyle heybetlidir ki kurbağanın gözünden bakılınca..Taşlar,çakıllar yerlerinden oynamakta,o çok korktuğu yosunlar,koca yeşil ahtapotlar,öküzlerle olabilmek için onların ayaklarına yapışmakta onlarla gitmektedirKurbağa şaşkın şaşkın izlerken birden diğer kurbağalar bunun pörtleyen (anneannemin deyimiyle beleren) gözlerini görüp dalga geçerler:
-Çok mu özendin?? diye.
O da:
-Ne özeneceğim ki ben istesem onlarla aynı hatta daha büyük olurum der.
Daha sonra bunu kanıtlamak için nefes almaya başlar şişer,şişer,şişer (ve hayır birden patlamaz.patlamanın bi süreci vardı benim okuduğum masalda).Nihayet bir öküz büyüklüğüne ulaşır.bunu gören diğer kurbağalar hayran hayran alkışlamaya kimileri de kur yapmaya başlar.bizim öküz kurbağa o kadar ünlenir ki namı aslanın bile kulağına gider.E diğer kurbağalar da bizim kurbağanın namından faydalanmak için öküz kurbağayı merkezde,kendileri etrafında olacak şekilde tüm ormanda dolanmaya başlarlar.Kendilerini ormanın üstünü sanarlar.Yapmadıkları yaramazlık kalmaz.Öküz kurbağa ise hareket edememektedir bile.Kurbağaların tepesinde bir oraya bir buraya sürüklenir.Gene bir gün aslan bu kurbağayı görmek için gelir.Kimse ona saygı göstermez.Aslan sinirlenir,kurbağaya dönerek:
-Öküz oldun ya fil olabilir misin der bizim kurbağa da tekrar şişmeye başlar;ama ilk nefeste patlar.Tüm kurbağalar şaşırır ve aslanın karşısında çaresiz kalırlar.İçlerinden bi tanesi çıkar der ki:
-Ama öküzlere kızmıyosunuz?
Aslan da derki
-Onlar kendi özleriyle şişiyolar.havayla değil.
Çeker gider.""

Bu masalın kahramanı aslandır,monarşiye övgüdür,elitist masalın daniskasıdır falandır filandır hiç bilmem.anlamam zaten onlardan.
Benim o şişen kurbağacık çok hoşuma gitmişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder